Hz. Cebrail aleyhisselam buyuruyor ki; “Meleklerin hepsinin tenleri, cism-i latifleri sıcaktır. Soğuk değildir, bir sıcaklık vardır. Fakat benim cism-i latifim ise soğuktur, bunun sebeb-i hikmetini merak eder dururdum”. “Yani bütün meleklerin teni sıcak olduğu halde niye benim tenim soğuk? Cenâb-ı Hakk ben yaradılmazdan evvel benim nûrumu kâfurda bekletmiş, o kokularla beraber aynı zamanda o burûdeti (soğukluğu) oradan almış. Ama "Niye böyle?" diye merak ederdim, o müşkülüm Mi'râc gecesi çözüldü." diyor Hazreti Cibrîl.
İbn-i Hacer el Askalânî’nin eserinde de var bu, ayrıca Kastalânî’nin Mevahibü'l-Ledünniyye’sinde de var. Merak edenler ordan okur.
“Mi'râc gecesinde, ‘Habib-i Zîşân’ım, Ümmü Hâni’nin evinde mihman vaziyette. Onu huzuruma al getir; fakat edebli bir şekilde onu al getir. Edebe riayet et. Habibimi sarsmadan, üzmeden, rahatsız etmeden huzuruma getir’ dendiğinde insan sûretine büründüm, Fahr-i Âlem efendimizin yattığı döşeğin yanına kadar geldim. Nasıl kaldıracağım?
Dokunmayı düşündüm, hayır olmaz; seslenmeyi düşündüm, bu da edebe mugayir. En sonunda Allah’ın ilhamıyla, vechimi (yüzümü) eğdim, Fahr-i Âlem’in ayakları altına değdirdim.” diyor. “O serinlikle Fahr-i Âlem Efendimiz gözlerini açtı. O zaman anladım ki sırf bu kadar vazife için Hazreti Allah, kainat yaratılmazdan evvel vücudumu soğuk halketmiş.” diyor.
İşte bu Nûr-i Muhammediyye’den her an müstefid olmak için muhakkak surette Kurbiyyet-i Resûlullah’a nail olmak lazım. İlk önce onlar bize nazar etsin de Allah bu muhabbeti, bu yakınlığı bize ihsan eylesin.
M.Fatih Çıtlak
http://www.sufiworld.com/serinlik
